İl Müdürlüğü’nün yapmış olduğu incelemenin arkasından ihbarcı vatandaşa şu yanıt verildi: İlimiz sınırlarında yer edinen Nilüfer Çayındaki kirlilik ve Samanlı Deresindeki deşarjlardan bahsedilmekte olup gereğinin yapılması istenmiştir. İl Müdürlüğümüz teknik elemanlarınca İlimiz sınırlarından geçen derelere tesiri olabilecek alıcı ortama deşarjı olan işletmelerde rutin ya da şikayete istinaden 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu kanuna bağlı yönetmelikler çerçevesinde denetimler yapılmakta ve herhangi bir uygunsuzluğun tespiti halinde ise yönetimsel yaptırımlar uygulanmaktadır. Bahse mevzu Samanlı derede meydana getirilen denetim neticesinde alıcı ortama herhangi bir arıtmasız boşalım görülmemiş olup İl Müdürlüğümüzce konun takip edeni yapılmaktadır.”
DERELER HALA ZEHİR AKMAYA DEVAM EDİYOR.
Simsiyah akan derenin bulunmuş olduğu noktada izahat icra eden Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Başkanı Sedat Güler, “Belirgin bir halde kirletilmiş ve arıtılmadan gelen suyun Uludağ’dan gelen içme suyu ile karıştığını görüyoruz. Kısa sürede kırılgan bir vatandaşımız mevzuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ‘ e şikâyet dilekçesi veriyor. Bunun üstüne Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün verdiği yanıt ise şaşkınlığımızı bir kat daha arttırmıştır. Bahse mevzu Samanlı derede meydana getirilen denetim neticesinde alıcı ortama herhangi bir arıtmasız boşalım görülmemiş olup İl Müdürlüğümüzce mevzunun takip edeni yapılmaktadır” deniyor. Fakat biz burada tekrardan yaptığımız incelemede suyun arıtılmadığına tanık oluyoruz. Bir çok artıma tesisi eski teknoloji olduğundan biyolojik ve kimyasal arıtma gerçekleştiremiyor, bu sebeple çökertme sistemi ile çalışıyorlar. Kısa sürede Marmara’da müsilaj kabusu tekrardan hortlarsa kimse şaşırmasın” ifadelerini kullandı.